T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
RİZE / ÇAYELİ - Hasan Yılmaz İlkokulu

Çevre Koruma Haftası

Her yılın 05-11 Haziran tarihleri arasında kalan hafta Çevre koruma haftasının anlam ve önemiüzerinde durulur. Bu konu okullarda müfredat kapsamında işlenir fakat ne yazık ki okulda işlediğimiz bir ders olarak kalıyor hayatımızda.

Çevre koruma haftasının anlam ve önemi anlatılırken içinde yaşadığımız ortamın, dağların, ovaların, denizlerin, göllerin çevreyi oluşturduğunu ve bizim çevremizi korumamız gerektiğini anlatırlar. Bunlar birçok insanın hayatında kırk dakikalık ders boyunca dinlediği bir ders olarak kalır ve daha o dersten çıkar çıkmaz elindeki çöpü yine yere atar.

Bir çocuğun eğitimi ailede başlar. Büyüdüğü ailesi de aslında o çocuğun çevresidir. Anne ve baba çocuğun gözünün önünde elindeki çöpü yere atıyor ise o çocuk yere çöp atmayı normal bir durum olarak karşılar ve aynı davranışı tekrar eder.

Çevre Koruma Haftası Nasıl Meydana Çıktı

Yaşadığımız çevrenin hızla kirlenmesi ve önüne geçilemeyecek bir hal alması nedeni ile İsveç’e ait Stockholm şehrinde, 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre konferansı yapılarak, çözüm bulunamayan çevre sorunları üzerine tartışıldı. Konferans çıktılar göz önünde bulundurularak 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi ve her yıl kutlanmaya başlandı.

Her Hafta Çevre Koruma Haftası Olsun!

Bir hafta boyunca çevrenin temizliği, kirletilmemesi hakkında herkes tarafından ahkâm kesiliyor. Peki, 365 günün sadece 7 gününü mü önemsiyoruz çevremizi temiz tutmak için? Geriye kalan 358 gün içerisinde, denizlere çöp atarak kirletilmesini, fabrika bacalarının nefes aldığımız havayı zehirlemesini ya da en basit kirletme yöntemi olan yerlere çöp atma meselesini ne yapacağız?

dünya çevre günü

Bu durum gittikçe önlenemez bir hal alıyor. Bu bizim yılda bir hafta dikkat etme lüksümüzün olduğu bir konu değil. Sen çöp atarak benim yaşam kalitemi düşürüyorsun, sen fabrika bacandan çıkan dumanlar yüzünden benim nefes alacağım havamı zehirliyorsun, sen denize çöplerini atarak hem denizde yaşayan canlıların hayatını riske atıyor hem de doğanın tüm güzelliklerini yok ediyorsun.

Herşeyi bir kenara bırakın ve tavana kadar çöp dolu bir odaya sizi kilitleyip orada yaşamak zorunda olduğunuzu söylediklerini düşünün. Görüntü kirliliğini bir kenara bırakıyorum, kötü kokulara da burnun alışacak bir süre sonra. Peki sağlığın? Bir süre sonra o çöplerin yaydığı mikrop ve bakteriler ile ne kadar sağlıklı kalabileceksin? Vücudun ne kadar direnebilecek bu duruma?

İşe kesinlikle önce kendimizden başlamalıyız. İlk kural bu olmalı. Kendimize söyleyeceğimiz şey, kendi hayatımı düşünmediğim için çevremi kirletiyorum fakat başkalarının hayatını etkilemeye hakkım yok demeliyim.

Biz eğer vurdumduymaz bireyler olur, içinde yaşadığımız doğayı hiç düşünmeden kirletmeye devam edersek, bizden sonra gelecek olan nesle de böyle örnek oluruz. Bizim çocuklarımız yapmaması gerekenlerin farkında olarak büyümez. Aksine bu davranışlar onun rutin olarak gördüğü davranışlar olduğu için bu tür durumları oldukça normal karşılar. Fakat aksini yapmamız durumunda bizden sonra gelecek nesli düzgün yetiştirmiş oluruz.

Doğamız, yeşili ve mavisi ile kusursuz bir uyum içerisinde. Bizden beklenen çok zor bir şey değil. Eğer her haftamızı çevre koruma haftasının anlam ve önemi farkındalığı ile yaşarsak ortada çevre sorunu diye bir şey kalmaz.

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 10.06.2019 - Güncelleme: 10.06.2019 00:44 - Görüntülenme: 4555
Kaynak: http://ekolojist.net/cevrekorumahaftasininanlamveonemi/
  Beğen | 0  kişi beğendi